gözleme ne demek?
- Gözlemek işi, tarassut.
- Özel araçlarla inceleme.
- Sacda, yağda kızartılan, tatlı veya tuzlu bir hamur işi.
- Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla, 40-50 cm aralıklarla 15-20 cm çapında ve 7-8 cm derinliğinde çukurlar açılması.
- Observation.
- Watch.
- Watching.
- Observing.
- Monitor.
- Waffle.
- Pancake.
- Savory pancake.
- Lookout.
- Prospect.
gözlemek
- Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek.
- Dikkatle bakmak, tarassut etmek.
- İncelemek, araştırmak.
- Gizlice bakmak, gözetlemek.
- Korumak, kollamak.
- Gökcisimleri ve olaylarını çıplak gözle, ırakgörürlü ya da herhangi bir araçla izleyip bulunan değerleri saptamak.
- Bk. izlemek
- Observe.
- Watch.
- Sight.
gözleme dayalı çalışmalar
- Olaylar üzerinde, epidemiyolojik ender olaylar gibi araştırıcının denetimi olmayarak veya anket gibi az denetimi olarak yapmış olduğu araştırmalar.
- Observational studies.
gözleme günü
- Pancake day