gözaltında bulundurmak ne demek?
- Keep tabs on.
keep
- Tutmak.
- (dükkan) sahibi olmak, işletmek.
- Temelli almak, alıkoymak
- Uymak, kalmak, durmak
- Kutlamak
- Saklamak, elde tutmak, muhafaza etmek
- Bulundurmak, sağlamak, korumak, bakmak, göz kulak olmak.
- Idame etmek, sürdürmek, devam ettirmek
- Yedirip içirmek, ücretle maiyetinde tutmak
- Metres olarak tutmak
gözaltında bulunmak
- Be in custody.
gözaltında olmak
- Be under surveillance.
bulundurmak
- Var olmasını, hazır bulunmasını sağlamak.
- Eksik etmemek
- Keep.
- Keep handy.
- Carry.
- Stock.
- To provide.
- To have present.
- To have in stock.
- To make available.