gözaltı ne demek?
- Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret.
İki şüpheli şahıs gözaltına alındı.
- Denetleme
Çocuğum bu sürekli gözaltından huzursuz oluyor, ben sinir küpüne dönüyorum.
A. Kulin - Custody.
- Intern.
- Charge.
- Watch.
- Surveillance.
- House arrest.
- Arrest.
- Probation.
gözaltı pazarı
- Şirketlerin izleme ve inceleme kapsamına alınması durumlarında sürekli gözetim, denetim ve izleme ortamında, borsa oyuncularının devamlı ve zamanında bilgilendirilmesini sağlamak ve bu şirketlerin hisse senetleri sahiplerine likidite olanağı sunmak amacıyla söz konusu hisse senetlerinin borsada işlem görebilmesi için oluşturulmuş piyasa.
- Watch list companies market.
gözaltı torbaları
- Pockets.