görüntüleme noktası ne demek?
- Display point.
display
- Arz, izhar, gösteriş
- Açığa çıkarmak
- Büyük puntolarla basmak
- İzhar etmek, arz etmek
- Gösterme, teşhir, sergileme
- Göz önüne sermek
- İri harflerle teşhir etmek
- Sergilemek, göstermek, gösteriş yapmak
görüntüleme
- Görüntülemek işi.
- Bkz. vizualizasyon
- Vücudun herhangi bir bölgesini x ışınları, mikroskop vb aracılığıyla görünür duruma getirme
- Bulgu, delil veya olay yerinin tamamının veya bir bölümünün fotoğraf ya da hareketli görüntü çekme suretiyle kayıt altına alınması.
- Belirli bir konuyu, buna en yatkın görüntüler içinde tasarlama, yaratma, gerçekleştirme
- Konuyu, görüntü olarak verme.
- Bk. görünüm
- Visualisation.
- Visualization.
- Scanning.
görüntüleme aygıtı
- Display monitor.
nokta
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
- Yer
- Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- Nöbetçi bulunan yer.
- Nöbetçi, gözcü, bekçi
- Sınır, derece, radde.
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
görüntülemegörüntüleme aygıtıgörüntülemekgörüntülememekgörüntülegörüntügörüntü ses montajıgörüntü adıgörüntü admitansıgörüntü adresinoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu