görünen köy kılavuz istemez ne demek?
- Belli gerçekler karşısında duraksamak yersizdir.
görünen
- Ostensible.
- Patent.
- Apparent.
- Visible.
görünen ad
- Display name
köy
- Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışmak gibi işlevlerle belirlenen, konutları ve öteki yapıları bu hayatı yansıtan yerleşme birimi
- Köy halkı.
- Village.
- Country.
- Peasant.
- Rustic.
- Rural.
- Kampong.
- Settlement.
kılavuz
- Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb.
- Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse.
- Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse.
- Kılavuz kaptan.
- Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası.
- Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç.
- Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne.
- Filmlerin, film parçalarının başında, sonunda, aralarında yer alan; filmin alıcı, gösterici, açındırma aygıtı, basım aygıtı, vb. aygıtlara takılıp çıkarılmasını kolaylaştıran; filmi koruyan; asıl film için pay bırakan; boşluk dolduran; bazen çeşitli bilgiler taşıyan ve birçok çeşidi bulunan renkli, renksiz ya da saydamsız, sağlam film parçası
- Mıknatıslı kuşaklara takılan aynı nitelikte parça.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
görünengörünen adgörünen dağın uzağı olmazgörünen değergörünen görüntügörünen gözeneklilikgörünen o kigörünen odakgörünen tepkimegörünen yoğunlukgörünebilir isikgörünebilir radyasyongörünebilmegörüngörüncegörünçgörünç işleyimigörünççüköyköy ağasıköy cemaatiköy dansıköy derneğiköy doktoruköy ekmeğiköy haline getirmekköy halkıköy ihtiyar heyetiköbürgeköçeköçekköçek havasıköçekçe