görüm ne demek?
- Görme yetisi.
- Faculty of sight, vision.
- Mystical vision.
görme
- Görmek işi, rüyet.
- Göze giren ışığın doğurduğu duyumsal izlerle dış çevredeki ayrıntıların algınlanması.
- Sight.
- Seeing.
- Acuity.
- Remark.
- Vision.
- Sehen
- Vision
görüm belgesi
- Güvenceliler ile eş ve geçindirmekle yükümlü bulundukları kişileri hekime göndermek amacı ile düzenlenen belge.
- Paper of visit.
- Feuille de visite
görümce
- Bir kadının kocasının kız kardeşi.
- To show oneself.
- Appear.
- To seem.
- Husband's sister.
- Wife's sister-in-law.
- Sister-in-law of the wife.