frequent ne demek?
- Sık
- Sık sık gitmek, dadanmak
- Sık sık tekrarlanan
- Çok uğramak.
- Sık sık vuku bulan
sık
- Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı.
- Çok bulunan, çok rastlanan.
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla.
- Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak.
Dense.
Close.
Thick.
Often.
Frequent.
Thickly.
frequent visitor
- Müdavim
frequentation
- Bir yere sıkça girme durumu, devamlı olarak ziyaret etme veya hazır bulunma
- Bir yere sık gitme.