frak bir takım ne demek?
- Dress suit.
dress
- Giydirmek
- Düzenlemek, tanzim etmek, süslemek
- Bir hizaya getirmek, sıraya sokmak
- Tedavi etmek (yara)
- Taramak, şekil vermek (saç)
- Sepilemek (deri)
- Temizlemek (kuş, balık)
- Işlemek, ekip biçmek (toprak)
- Giyinmek
- Hizaya girmek, sıralanmak
frak
- Resmî törenlerde giyilen uzun etekli, eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı, siyah erkek ceketi ve takımı
- Tails.
- Tailcoat.
- Swallow-tail coat.
- Formal dress suit.
- Frock coat.
- Swallow-tailed coat.
- Dress coat.
- Dress- coat.
- Full dress.
frak gömleği
- Dress shirt.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
takım
- Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman.
- Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk.
- Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup.
- Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
- Sigara ağızlığı.
- Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk
- Benzer, gibi
- Bölüğü oluşturan birliklerden her biri
- Bir televizyon yayınını, özellikle dışarıda canlı yayını gerçekleştiren en ufak uygulamanlar topluluğu.
- Bir film çeviriminde görüntüleri saptama, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en ufak uygulamanlar topluluğu. TV
Türetilmiş Kelimeler (bis)
frakfrak gömleğifrak kuyruğufrak kuyruklarıfraklıfraksinfraksinusfraksiyonfraksiyon kollektörfraksiyon tansiyonufrafrabjousfracasfrackingfractalbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase