fotoreseptif ne demek?
- Işık uyartılarını alıcı.
- Photoreceptive
ışık
- Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
- Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
- Elektrik.
- Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
- Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
- Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
- Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
- Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.
- Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).
- Aydınlık, ziya.
fotoreseptör
- Koni ve çomak hücreleri gibi bir hücrenin ya da hücrenin bir kısmının ışığa duyarlı olması.
- Göz gibi ışığa duyarlı duygu organı.
- Klorofil taşıyan birçok kamçılıda ve kimi renksiz Phytoflagellata'da bulunan, hareket yönünü tayinde işe yaradığı düşünülen yapı.
- Göze gelen fotonların çarptığı ve zarında elektriksel bir uyarı meydana getirdiği özelleşmiş sinir hücresi.
- Rodopsin, klorofil gibi ışığa cevap veren duyarlı molekül.
- Işığı algılayabilen duyu hücresi.
- Fotoreceptor, stigma.
- Photoreceptor.
- Photoreceptor
- Photorécepteur
fotoreseptör göze
- (Yun. phos = ışık, Lât. receptus=kabul edilmiş), Işık aları göze.
- Photorecepter.
- Photoreceptoren
- Cellule photorécepteur
- Receprus
- Phos,