fora etmek ne demek?
- Açmak, çözmek.
Diğeri ise yelkeni fora etti.
A. Midhat - (argo) çıkarmak
Arkadaşlar da derinliğine bir samimiyetle ceketlerini fora etmişler.
Ç. Altan - (argo) bıçak, tabanca vb.ni çekip çıkarmak.
- Açmak, çıplak duruma getirmek.
Gözlerine sürme çeken, kolunu ve omzunu fora eden kız yani ben, kendime yabancı geliyordum.
H. E. Adıvar - Unfurl, unbend, unmoor.
- Unship.
fora yelken etmek
- Yelkenleri bağlı olduğu yerden çözmek.
fora
- Yelken açtırma, mayna karşıtı.
- Yelkenleri açtırmak için verilen komut.
- Ayakkabı üstüyle pençesi arasına konulan parça.
- Open it ! unfurl.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.