fincancı katırlarını ürkütmek ne demek?
- Zararı dokunabilecek bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak.
fincancı
- Porselen veya cam eşya satan kimse.
Maker/seller of cups.
Maker or seller of cups.
fincan
- Çay, kahve vb. sıcak şeyler içmekte kullanılan, genellikle kulplu, porselen veya camdan yapılmış küçük kap
- Elektrik tellerinin eklem noktalarına konulan porselenden yapılmış yalıtkan araç.
- Bir fincanın alabildiği ölçüde.
Porcelain insulator.
Coffee cup.
Tea cup.
Porcelain.
Teacup.
Brim.
Insulator.
ürkütmek
- Ürküntü vermek.
- Korkutup kaçırmak
- Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek.
- Korkutmak
- Kuşkulandırmak
Administer a shock.
Appal.
Appall.
Scare.
Give a start.