fillets of sole ne demek?
- Dil balığı filetosu
dil
- Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı
- İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban
- Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi
- Belli durumlara, mesleklere, konulara özgü dil.
- Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri.
- Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili
- Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası.
- Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı.
- Gönül, yürek.
- Ağız boşluğunda bulunan, çizgili kaslardan oluşmuş, lokmanın biçimlenmesinde, yutma, tat alma ve konuşmanın biçimlenmesinde görev alan çok hareketli bir organ, glossa, lingua.
fillet
- Liflerden yapılı şerit
- Bantlamak, şerit takmak, fileto yapmak
- Saçları tutmak için başa bağlanan kurdele veya bant
- Kemiksiz et veya balık, fileto
- Tiriz, pervaz
- Dar ve düz silme
- Kitap kapağı üstüne basılan süs çizgisi.
fillet bait
- Yaprak yem
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
sole
- Taban, ayak veya ayakkabı tabanı
- Tek, yalnız, biricik, yegane
- Pençe vurmak, taban koymak
- Ayakkabıya pençe vurmak
- Başlı başına
- Dilbalığı.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
filletfillet baitfillet of beeffillet of grouperfillet of sea bassfillefilledfilled a formfilled arcfilled bandfillfill a prescriptionfill a toothfill a vacuumfill across worksheetsofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak