filibustering ne demek?
- Engelleme
engelleme
- Bkz. tıkanıklık, obstrüksiyon
- Engellemek işi.
- İstek, gereksinim veya bir davranışın belli bir sonuca ulaşmasının önlenmesi.
- Siyasi kuruluşlar vb.nde tartışma yöntemlerinin bütün imkânlarından yararlanılarak kanunların tartışılmasını ve oylanmasını düzenli bir biçimde önlemek, geciktirmek amacıyla yapılan girişimler, obstrüksiyon.
- Karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma.
- Karşı takım oyuncusunun önüne geçerek onun serbestçe devinimine engel olma.
- Blocking.
- Hindrance.
- Interference.
- Stranglehold.
filibuster
- Parlamentoyu engellemek
- Engellemek, bir kanunun kabul edilmesini önlemek için vakit geçirici konuşmalar yaparak kürsüyü işgal etmek
- Böyle bir engelleme
- Korsan, haydut.
filibusterer
- Bir karar verilmesine engel olmak veya geciktirmek için uzun konuşmalar yapan kimse; kasıtlı olarak görüşmeyi uzatan kimse; haydutlara liderlik eden kimse, parlamento çalışmalarını engelleyenlere liderlik eden kimse