filaman ne demek?
Kökeni: Fransızca (filament)
- Elektrik ampullerinden akım geçtiğinde akkor duruma gelen ince iletken tel.
- Bk. fitil
- Bk. ışıtaç teli
- Bkz. tel.
- Filament.
fitil
- Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
- Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi
- Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç.
- Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde.
- Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol.
- Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.
- Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş.
- Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu
- Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.
- Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.
filament
- İğcik
- İplik
- İplik biçiminde ince uzantı, lif biçiminde ince uzun oluşum.
- Filament.
- Fiber, thin threadlike object; thin wire; thin conductor which heats up and emits light in response to an electrical current (in an incandescent light bulb); heating element of a vacuum tube.
- Lif, ince tel, filaman, lamba teli
- Tel, iplik, lif
- Ercik sapı
- Lamba teli.
filamentary
- İpliksi
- İnce lif şeklinde
- Life ilişkin