figan etmek ne demek?
- Bağırarak ağlamak, inlemek.
Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle
Erzurumlu Emrah - Acıyla bağırmak, inlemek.
- To lament, to groan.
bağırarak
- Aloud, in a natural speaking voice.
figan
- Bağırarak ağlama, inleme.
- Istırap ile bağırma, inleme.
- bağırarak ağlama, inleme anlamlarını taşımaktadır.
- Ağlayıp sızlama, bağırıp çağırma. (Osmanlıca'da yazılışı: figân)
- Groan.
- Lament.
- Lamentation.
- Outcry.
- Wail.
figanperver
- Feryad ettiren, bağırtan. (Osmanlıca'da yazılışı: figân-perver)
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.