fetter ne demek?
- Zincir vurmak
- Pranga, bukağı
- Engel, mani
- Ayağına zincir vurmak
- Bağlamak, mani olmak
- Köstek olmak
- Engellemek
- Kayıt altına almak
- Elini ayağını bağlamak
zincir
- Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ.
- Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi
- Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine takılan alet.
- Altın veya gümüşten yapılmış takı.
- Kesintisiz süren olay, sebep vb. dizisi
- Hükümlülerin eline, ayağına vurulan demir bağ.
- Bk. halkalık
- Bk. ağ
- Benzer atomların kimyasal bağlarla bağlandığı genelde karbon atomları arasında oluşan yapı. Organik bileşiklerin molekül yapılarında düz ve açık karbon zincirleri olabildiği gibi, dallanmış zincirler ve kapalı (siklik) zincirler de olabilir.
- Bond.
fettered
- Zincir vurmak, köstek olmak, engellemek
- Zincirlenen, bağlanan, kelepçelenen; engellenen, alı koyulan
fetterless
- Serbest, prangasız