fesatçı ne demek?
- Arabozan
Fesatçı ve fırsatçı olduğu kadar korkak bir adamdı.
F. R. Atay - Troublemaker.
- Trouble making.
- Factious.
- Firebrand.
- Incendiary.
- Mischief maker.
arabozan
- İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, müzevir, ordubozan.
- Fitneci, nifak sokan, fitne fücur.
- Mischief-maker.
fesatçı abusively yolsuz olarak
- Abusive
fesatçılık
- Arabozanlık.
- Stirring up trouble.
- Sedition.
- Criminal mischief.