fazlasıyla karşılamak ne demek?
Overcompensate.
fazlasıyla karşılama
Oversupply.
fazlasıyla
- Olağandan, gerekenden çok, pek çok, ziyadesiyle.
Bloody.
Heartily.
Dreadfully.
Plus.
Disproportionate.
Jolly.
Darned.
Extremely.
In spades.
karşılamak
- Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek
- Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek
- Söylenen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu veya olumsuz bulmak
- Önlemek, durdurmak.
- Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak.
Meet.
Greet.
Welcome.
Answer.
Provide.