fazilet örneği ne demek?
- Paragon of virtue.
paragon
- Kusursuzluk örneği
- Erdem örneği
- Mükemmel olduğu kabul edilen örnek, numune
- Yirmi puntoluk harf
fazilet
- Erdem
- Kişiyi, ahlaklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet.
- Iyi anlak, iffet. - (bkz. erdem).
- İnsanda iyilik etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf.
- İnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem.
- Değer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece. Dini ve ahlaki vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece. Bir şeyin başka şeylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle üstünlüğü, müreccah olmasına sebep olan keyfiyet. (Zata mahsus hasletin cem'i "fazail" dir. Şecaat, in'am ve ihsan gibi, müteaddid meziyete dair faziletlerin cem'i "fevazıl"dır.)
- Virtue.
- Merit.
- Excellence.
- Grace.
faziletfüruş
- Kendini faziletli göstermeğe çalışan. Fazilet satan.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
faziletfaziletfüruşfaziletkarfaziletlifaziletli geçinenfaziletmeabfaziletmendfaziletperverfaziletsizfaziletsizlikfazilfazihfazikfazfaz açısıfaz ayrımıfaz bağıntısıfaz çözünürlüğüörneği olanörneği olmakörneğinörneğin denetlenmesiörneğin sınanmasıörneğine göreörneğine rastlanmamışörneğine rastlanmışörneğine uygunörneğini almakörneğe aitörneğe girme olasılığıörneğe göre satımörneğe göre yapmakörneğe uygun