fault ne demek?
- Kusur bulmak
- Kusur, kabahat, hata, yanlış
- Eksiklik, ayıp
- Spor faul, hata
- Fay, çatlak
- Takbih etmek
- Tenkit etmek
- Suçlamak, itham etmek
- Fay husule getirmek
- Kınamak, ayıplamak
- Hatası olmak, suçu olmak
- Kusurlu olmak
kusur
- Noksan ve acizlik.
- İhmal, tedbirsizlik.
- Eksiklik, noksan, nakısa
- Özür.
- Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama.
- Elverişsiz durum.
- Bkz. arıza
- Bilerek savsama sonucu ya da bir önlemsizlik yüzünden ortaya çıkan yasanın korumadığı bir eylem, olay ya da işlem.
- Hayvanın verim yeteneğinin zayıflaması veya yaşam gücünün azalması.
- Genetik anormalliklere neden olan allel.
fault analysis
- Arıza çözümlemesi
fault block
- Kırıklı tomruk