farz etmek ne demek?
- Öyle kabul etmek, varsaymak
Peki, farz edelim ki esas itibarıyla arzunu kabul ettim.
R. N. Güntekin - Varsaymak.
Bu bir nevi başkasını yok farz etmek ve sonunda küçümsemek değil midir?
C. Meriç To assume or imagine sth for the sake of argument.
Assume.
Consider.
Grant.
Guess.
Presume.
Reckon.
Take.
Think.
Understand.
farz edilmiş
Understood
farz olmak
- Yapılması kaçınılmaz olmak.
To become a duty.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.