false ne demek?
- Yalan, asılsız
- Sahte, yapma, taklit
- Aslı esası olmayan, yalancı
- Hakikatsiz, vefasız
- Hain
- Güvenilmez
- Kuvvetlendirmek veya muhafaza etmek için konulan (parça)
- Ahenksiz, yanlış
- Hile ile
- Yalan söyleyerek
- Hata ederek
- Sadakatsizlikle
- Yalandan yapılan, göstermelik, falsolu
- Takma, yapmacık, haksız
- Suni, taklit, düzmece, sahte
- Yanlış, hatalı
false acacia
- Salkım ağacı
false accusation
- Hatalı suç iddiası
- İftira yazısı, karalama
- Yanlış suçlama