fals ne demek?
- Halas etmek, kurtarmak.
halas
- Bir yerden, bir şeyden kurtulma, kurtuluş.
- Kurtuluş, kurtulma.
- kurtuluş, kurtulma
- Kurtulma, selamete ermek.
- Salvation.
- Deliverance.
false
- Yalandan yapılan, göstermelik, falsolu
- Takma, yapmacık, haksız
- Suni, taklit, düzmece, sahte
- Yanlış, hatalı
- Yalan, asılsız
- Sahte, yapma, taklit
- Aslı esası olmayan, yalancı
- Hakikatsiz, vefasız
- Hain
- Güvenilmez
false acacia
- Salkım ağacı