facing edge ne demek?
- Ön yüz kenari
ön
- Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
- Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
- Bir kimsenin ilerisi
- Yakın gelecek zaman.
- Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
- Önce olan, ilk.
- Civar, yöre.
- Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
- Bk. anteriyör
- Front.
facing each other
- Karşı karşıya
facing brick
- Dış cephe tuğlası
edge
- Yavaş yavaş sokulmak
- Kenar yapmak
- Yavaş yavaş ilerletmek
- Yan yan gitmek, sokulmak
- Kenar, ağız
- Ayrıt
- Keskinlik
- Sınır, hudut
- Avantaj, üstünlük
- Yanaşmak, yaklaşmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
facing each otherfacing brickfacing linefacing one anotherfacing pagesfacingfacing patternfacing sandfacing slipfacing the seafacifaciafacia boardfacia panelfaciaengizedgeedge angleedge awayedge calendaredge catalogedge currentedge detectionedge discontinuityedge effectedge envelopeEDGedgamedgaredgar allan poeedgar d tillyer