faş etmek ne demek?
- Gizli olanı açığa vurmak, duyurmak, ortaya dökmek, dile vermek
Bu telaffuz, onun dadılı, matmazelli geçmiş çocukluğunun izlerini de faş ederdi.
H. Taner
faş olmak
- Belli olmak, açıklanmak, ortaya çıkmak
faş
- Açığa vurulma, ortaya dökülme.
- Meydana çıkmış. Yayılmış.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.