fırtınalı ne demek?
- Çok rüzgârlı
Karlı, fırtınalı gecelerde bu serviler inilder, haykırır.
M. Ş. Esendal - Çok tartışmalı, çekişmeli, gürültülü, karışık
O kadar fırtınalı bir maziden sonra istikbalde söneceğinize inanmaktan uzağım.
Y. K. Beyatlı Gusty.
Dirty.
Foul.
Heavy.
Inclement.
Rough.
Stormy.
Tempestuous.
Turbulent.
Boisterous.
Gust.
Ugly.
Windy.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
fırtınalı deniz
Nasty sea.
fırtınalar okyanusu
- Ay yüzeyi üzerinde büyük bir düzlük.
Oceanus Procellarum, Ocean of Storms.
Océan des Tempêtes