eyewitness ne demek?
- Görgü şahidi.
- Görgü tanıklığı yapmak
görgü
- Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye
- Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim.
- Görmüş olma durumu.
- Deneme, tecrübe.
- Good manners.
- Cultivation.
- Breeding.
- Etiquette.
- Convenances.
- Grace.
eyewink
- An, çok kısa zaman süresi, lahza
- İma, iz, işaret
- (Arkaik) bakış
- Göz kırpma
eyewash
- Göz banyosu
- Argo göz boyama.
- Göz banyosu, göz yıkama ilacı, göz boyama, aldatma, palavra, zırva, saçmalık