extenuate ne demek?
- Azaltmak, eksiltmek
- Ciddiye almamak
- Mazur göstermek
- Hafifletmek
- Hafife almak
- Cezayı hafifletmek
extenuating
- [extenuate] hafifletmek, mazur göstermek, hafife almak, ciddiye almamak
- -'ın ciddiyetini azaltan (bir faaliyetin veya suçun); yapılan hareketin ciddiyetini azaltmak için kısmen özürler veya sebepler sunan
extenuating circumstances
- Hafifletici nedenler