express ne demek?
- İfade etmek
I'd like to express my gratitude. / Minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.
- Açık, belli
- Belli etmek
- Tarif etmek
- Beyan etmek, anlatmak
- Yüz ifadesi veya mimiklerle anlatmak
- Dışa vurmak
- Kesin, katî
- Hızlı, süratli
- Dile getirmek
- Özel, hususi, mahsus
- Tam, tıpkı
- Bkz. ekspres
- Gayesine uygun
- Sürat sağlayan
- Acele posta. (mektubu) ekspresle göndermek
- Sürat postası ile, ekspresle
- Sıkıp çıkarmak, sıkıp içini boşaltmak
- Nakliye şirketi, ambar
- Sürat postası, ekspres
- Ambarla göndermek
ifade
- Anlatım
- Deyiş, söyleyiş
- Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
- Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
- Dışa vurum.
- Bk. anlatım
- Bk. deyim
- Bk. dışavurum
- Anlatmak. Söylemek.
- Expression.
ekspres
- Yalnız belirli duraklarda duran, büyük iskelelere uğrayan tren, otobüs veya gemi
- İvedilikle, çabuk yapılan.
- Özel ulak (posta).
- İng. Seyahatı esnasında ancak büyük duraklarda duran ve çok hızlı giden vasıta.
- Express train.
- Long distance train.
- Fast train.
- First class mail.
- Railway express.
express appropriation
- Kesin
express assent
- Açık rıza
- Sarih rıza
- Açık muvafakat