except for the fact that ne demek?
- Bir yana
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
except
- -in dışında tutmak.
- Saymamak, hariç tutmak, ayrı tutmak
- Karşı çıkmak, itiraz etmek.
- Hariç tutmak, dışında tutmak, ayırmak, karşı çıkmak, itiraz etmek
except for
- Bir şeyin dışında, hariç
for
- Genellikle canlı hayvanlardan oluşan malların satıcı tarafından, alıcının belirlediği demiryolu istasyonunda teslim edilmesi yükümlülüğünü içeren bir teslim biçimi ve buna dayalı fiyat.
- Free on rail.
- Edat bağlaç için, -e
- Uğruna
- Şerefine
- -den dolayı sebebi ile, cihetten
- -e mukabil, karşı
- Uygun
- Yerine
- Hususunda, dair
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
exceptexcept forexcept ingexcept thatexceptedexcepted perilsexceptingexceptinos of subsistanceexceptionexception handlerexceedexceed toexceedableexceededexceeded quotaforfor ... personsfor a changefor a flashfor a little whilefor a long timefor a long whilefor a momentfor a short timefor a songfoafoalfoal heatfoalfootfoaling