etek ne demek?
- Giysinin belden aşağıda kalan bölümü.
- Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
- Giysinin alt kenarı
- Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü.
- Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.
H. Z. Uşaklıgil - Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü.
- Edep yeri.
- Yağış sularının, çatının kimi yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan sac örtü. (Örnek: baca eteği, boru eteği)
- Bk. etek
- Skirt.
- Foot.
- Bottom.
- Shirttail.
- Coattail.
- The overhanging part of a bedspread or tablecloth.
- Apron.
- Skirting.
- Outskirt.
- Approaches.
- Trail.
- Filibeg.
etek
- Giysinin belden aşağıda kalan bölümü.
- Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
- Giysinin alt kenarı
- Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü.
- Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
- Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü.
- Edep yeri.
- Yağış sularının, çatının kimi yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan sac örtü. (Örnek: baca eteği, boru eteği)
- Bk. etek
- Skirt.
etek açmak
- Kadın, cinsel arzusunu belirtmek.
etek bağı
- Kadınların iç giysilerinin çarşaf altından görünmemesi için bellerine bağladıkları ince kuşak, şerit, kaytan.