essence and appearance ne demek?
- Öz ve görünüş
öz
- Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
- "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
- Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
- Kendi, zat
- Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
- Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
- Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
- Dere, çay.
essence
- Öz varlık, nefis
- Hakikat
- Öz, cevher, asıl
- Mahiyet
- Varlık
- Ruh
- Esans, ıtır.
- Nitelik
essence of a thing
- Asıl
and
- Yemin içmek, yemin etmek.
- (İngilizce) ve, ile, de
- (bağlaç) ve, de, ile
appearance
- Kılık kıyafet
- Belirme
- Zuhur etme
- Görünme, ortaya çıkma
- Görünüş, gösteriş
- Dış görünüş, zevahir
- Meydana çıkma
- Hadise, olay
- Davalı veya davacının mahkeme huzuruna çıkması
Türetilmiş Kelimeler (bis)
essenceessence of a thingessencesessenesseneesseessebebü kelfailesselamünaleykümessess of chenopodiumessahessalavatessayandand a bitand a halfand a lot moreand alsoand b printingand b windingand connectiveand d speedand dağlarıanan abbreviated signaturean abbreviation of carabineran abbreviation of kilograman absolute must