esnan ne demek?
- Ömür derecesi.
- Askerlik çağı.
- (Sinn. C.) Dişler.
ömür
- Hayat, dirilik.
- Yaşam süresi.
- Yaşam.
- Çok hoşa giden şey.
Life.
Existance.
Lifetime.
Time of life.
Life span.
Vita.
esna
- Bir işin yapıldığı an, sıra
- Yüksek, yüce, bülent.
- Ara, aralık
- Ara. Aralık. Sıra. Vakit. Zaman. Hengam.
- Bülent, yüksek, yüce, ulvi.
Interval.
Course.
Time.
Moment.
Instant sıra.
esnaf
- Küçük sermaye ve zanaat sahibi
- Kobi, küçük ticari işletme
- Kendi emeği ve sermayesini kullanan, yanında az sayıda işçi çalıştıran, küçük sermaye ve zanaat sahibi.
- Sınıflar. Sıralar. Türlüler, menbalar, menşe'ler, asıllar, esaslar.
Tradesman.
Tradespeople.
Artisan.
Artificer.
Trades.
Guilds.