eskime aşınma payı ne demek?

  1. Bk. amortisman

amortisman

  1. Yıpranma payı.
  2. Faizin işlemesine son vermek için bir tahvilin birden ödenmesi.
  3. Bir işletmede kullanılan bina, makine, demirbaş gibi yatırım araçlarının yıllık aşınma ve eskime payı.
  4. Bk. sönüm
  5. Bk. değer azalması
  6. (en)Amortisation, depreciation.
  7. (en)Amortization.
  8. (en)Depreciation.
  9. (en)Redemption.
  10. (en)Degressive depreciation.

eskime

  1. Eskimek işi.
  2. Fiziki yıpranma veya aşınmaya bağlı olmaksızın bir malın ömrünün; iktisadi, teknolojik ya da başka bir dışsal değişme dolayısıyla kısalması.
  3. 1-Bir yapının toplumsal, işlevsel ve sağlamlık yönlerinden yeni olmaktan çıkmasını, sağladığı yararların azalmasını ya da yok olmasını içeren süreç. 2 -Yapı birimleri bu nitelikleri kazanan bir komşuluğun, içine girdiği varsayılan yıpranma süreci.
  4. (en)Obsolescence.
  5. (en)Dilapidation.
  6. (en)Wear.
  7. (en)Wearing out.
  8. (en)Becoming old.
  9. (fr)Dégradation

eskime riski

  1. Teknolojinin veya tüketici tercihlerinin hızlı değişmesi nedeniyle yaşam süresi kısalan mallarda yeterli satış hacmine ulaşılamadan, istemin başka mallara yönelme olasılığı.
  2. (en)Obsoloscence risk.

aşınma

  1. Aşınmak işi.
  2. Erozyon.
  3. Bkz. aşınım.
  4. Metal veya alaşımların çevreleriyle tepkimeye girerek elektrokimyasal bozunmaları. Bu bozunma asit veya bazların etkisiyle hızlanır. Korozyon sonucunda çok kere metal oksitleri oluşur. Aluminyum ve paslanmaz çelik durumunda oluşan oksit daha ileri bozunmayı önleyici etki gösterir. Nemin katalizlediği demirin paslanması korozyon için iyi bir örnektir.
  5. Belli bir yüzey üzerindeki epitelin kaybı, deri veya mukoza üzerinde sınırlı bir bölgenin epitelden mahrum oluşuyla belirgin durum, erozyon.
  6. Ekolojik faktörler nedeniyle toprağın verimli tabakasının bulunduğu yerden, su, rüzg
  7. (en)Corrosion.
  8. (en)Detrital.
  9. (en)Abrasion.
  10. (en)Erosion.

pay

  1. Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
  2. Eşit bölüm.
  3. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
  4. Ayak
  5. (en)Apportionment.
  6. (en)Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
  7. (en)To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
  8. (en)To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
  9. (en)To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
  10. (en)To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

eskimeeskime riskieskimekeskimemekeskimenderes nehrieskimeölçereskimeyen şarkıeskimezeskimezlikeskieski ağıza yeni taameski ağza yeni taameski ahiteski ahitin arami dilindeki tefsirlerieskeskabeskaboeskafeskalaşınmaaşınma dayanımıaşınma direnciaşınma dönemiaşınma morfolojisiaşınma payıaşınma payı ayırcasıaşınma payı değeriaşınma payı karşılığıaşınma payı oranıaşın yüksek sıklıkaşınaaşındıranaşındırganaşındırıcı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın