equal ne demek?

  1. Eşit

    Two plus two equals four. / İki artı iki eşit dört.

  2. Denk
  3. Eşdeğerde olmak, muadili olmak.

    No one equals her. / Emsali yok.

  4. Aynı düzeyde
  5. Eşit olmak, bir olmak
  6. Eşdeğerli, muadil
  7. Dengeli muvazeneli
  8. Ehil olan
  9. Aynı miktarda.
  10. Eş değerde olmak, bir olmak, yetişmek
  11. Yeterli
  12. To ile akran emsal, eş
  13. Equal to the task: işin ehli

eşit

  1. Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey), müsavi
  2. Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan (kimse)
  3. Niteliği, değeri, biçimi, görünüşü bir olan.
  4. Aynı düzeyde olan.
  5. (en)The same.
  6. (en)Is equal to.
  7. (en)Replica.
  8. (en)Identical.
  9. (en)Analogous.
  10. (en)Duplicate.

equal absolute sacrifice

  1. Eşit mutlak fedakarlık

equal access right

  1. Eşit kabul hakkı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

equal absolute sacrificeequal access rightequal chanceequal column widthequal cost curveequal distribution principleequal emphasisequal in rankequal in sizeequal incrementequabilityequableequably
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın