enunciative ne demek?
- Ifade edici, belirtici
ifade
- Anlatım
- Deyiş, söyleyiş
- Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
- Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
- Dışa vurum.
- Bk. anlatım
- Bk. deyim
- Bk. dışavurum
- Anlatmak. Söylemek.
- Expression.
enunciating
- Telaffuz ederek
- [enunciate] kesinlikle ifade etmek, söylemek, bildirmek, ilan etmek, ileri sürmek, iddia etmek
enunciation
- Bkz. enünsiyasyon
- Kelimeyi ses olarak ifade etme
- Telaffuz etme
- İfade, ilan, ileri sürme