enstantane ne demek?
- Işıklama süresi saniyenin 1/25'i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi.
- Bu yöntemle çekilen fotoğraf
Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum.
Ç. Altan - Bir anda olan
Yazmanın çok enstantane bir düşünce olduğunu biliyorum.
S. F. Abasıyanık - Bk. şipşak
- Instantaneous.
- Snapshot.
- Candid photograph.
- Instantaneous shutter.
şipşak
- Çabucak
- Hazırlıksız olarak gerçekleştirilen çevirim.
- Işıklama süresi saniyenin 1/25'i ya da daha kısa olan, hızlı bir devinimi, oluşumu sırasında saptayan fotoğraf çekme yöntemi
- [İng.,1.
- Snapshot, instantaneous,.
- Snapshot.
- Snap.
- Instantaneous.
- Quick.
- Quickly.
enstantane fotoğraf
- Enstantane.
- Snap.
- Snapshot.
enstantane fotoğraf çekmek
- Snap