şipşak ne demek?
- Çabucak
Eğer siz bana haftada iki defa gelseniz, ikinci hafta şipşak kim olduğunuzu söylerim.
B. Felek - Hazırlıksız olarak gerçekleştirilen çevirim.
- Işıklama süresi saniyenin 1/25'i ya da daha kısa olan, hızlı bir devinimi, oluşumu sırasında saptayan fotoğraf çekme yöntemi
- [İng.,1.
- Snapshot, instantaneous,.
- Snapshot.
- Snap.
- Instantaneous.
- Quick.
- Quickly.
- Quickie.
- Immediately.
- In a flash.
- Momentfotografie, Momentaufnahme, Schnappschuss,
- Momentaufnahme, Schnappchuss
- Instantané
çabucak
- Vakit geçirmeden, kısa bir sürede, acilen, alelacele, anında, bir anda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yalellim
- Kısa sürede
- Kolaylıkla.
- Slippy.
- Quickly.
- Apace.
- At no time.
- In no time.
- In a snap.
- With a rush.
şipşak fotoğraf
- Snapshot, snap.
şipşak fotoğraf çekmek
- Snap.