enflasyon ne demek?
- Para şişkinliği.
- Gereğinden fazla artış, şişkinlik
Hasılı orada da bizdeki gibi bir armağan enflasyonu var.
H. Taner - Pahalılık
Esnaf, enflasyonun acısını fiyatları insafsızca artırarak çıkarıyor.
H. Taner - Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artış.
- Bk. para bolluğu
- Fr. Piyasaya gerektiğinden fazla kağıt para çıkartmaktan dolayı paranın değeri düşüp fiyatların yükselmesi.
- Inflationary.
- Inflation.
para
- Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit.
- Kazanç, zenginlik
- Kuruşun kırkta biri.
- Yanında, yan. Örn. Para-aortik aortun yanında.
- Yunanca yanında anlamına gelen bir ön ek.
- 1,4 durumunu gösteren ön ek.
- Bir asit, tuz ya da esterin olağanüstü sayıda su molekülü ile birleştiğini gösterir ön ek.
- Çift dönme nicem sayısı ve karşıt koşut çekirdek dönüsü koşulunu belirleyen ön ek.
- Yan.
- Yanında.Dgr.: anat. para
para bolluğu
- Geçerlikte bulunan kâğıt para ya da para gibi işlem gören nesnelerin çokluğu.
- Kâğıt paranın bankalara yapılan yatırımların, elde bulunan mal ve uygulanacak işlere göre çok olması.
- Inflation.
- Inflation
enflasyon ataleti
- Bk. enflasyon katılığı
enflasyon döngüsü
- Politika yapıcılarının enflasyon oranını yüksek tahmin etmesi yüzünden uyguladıkları daraltıcı politikaların üretim üzerinde daha da olumsuz etkilerinin ortaya çıkması.
- Vicious circle of inflation.