enfes ne demek?
Kökeni: Arapça
- Daha iyi, pek nefis.
- Bir kadın adı.
- Çok hoş.
- Çok güzel.
Eline sağlık, ağacığım, sütlaç enfesti.
Y. Z. Ortaç - En güzel.
- Daha hoş.
- Exquisite.
- Grand.
- Scrumptious.
- Delightful.
- Excellent.
- Brilliant.
- Gorgeous.
- Delicious.
- Slap-up.
- Delectable.
- Superb.
- Splendid.
enfesi asar
- Eserlerin en nefisi, eserler içinde en değerli olanı. (Osmanlıca'da yazılışı: enfes-i âsâr)
enfestasyon
- Asalak bulaşısı.
- Uyuz etkenleri, keneler ve diğer dış parazitlerin deri üzerinde bulunması.
- Parazitik eklem bacaklıların canlıların vücut yüzeyine saldırarak yerleşmesi ve orada gelişerek üremesi.
- Parazitlerin hastalık oluşturmak üzere konakçı organizmaya geçmesi.
- Konakçıya geçen parazitlerin vücutta yerleşip çoğalması sonucu meydana gelen patolojik durum, infestasyon.
- Infestation.