endişe eden ne demek?
- Uneasy
uneasy
- Rahatsız edici, endişe verici
- Sıkıntılı, zor
- Endişeli, tedirgin
- Huzursuz, rahatsız, üzgün
- Gergin, tutuk
- Endişe eden
endişe etmek
- Tasalanmak, kaygılanmak.
- Apprehend, worry, be anxious, fear.
endişe verici
- Disquieting, worrying, worrisome, threatening, frowning, fraught, uneasy.
eden
- Beli bükülmüş, kamburu çıkmış olan kimse.
- Cennet, Aden, İrembağı
- Aden, cennet.