emsalsiz ne demek?
- Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan
Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı.
Y. Z. Ortaç - Unprecedented.
- Matchless.
- Peerless.
- Incomparable.
- Unequaled.
- Unequalled.
- Unsurpassed.
- Without precedent.
- Puller.
- Unexampled.
- Unique.
- Unmatched.
emsalsizlik
- Eşsiz olma durumu, eşsizlik.
emsal
- Benzer
- Yaşıt, eş, denk
- Örnek.
- Kat sayı.
- Askerlikte yükümlülerden birlikte son yoklama işlemine tâbi tutulan veya tutulması gereken doğumlular, sevkte ise, birlikte sevk edilmesi gereken celp grubudur.
- 1. kıssalar, hikayeler, destanlar. 2. numuneler, örnekl 3. eş benz 4. yatış denk. 5. katsayı.
- Benzer, eş, yaşıt.
- (Misal. C.) Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar.
- Equal.
- Peer.