eminim ne demek?
- Bet: i bet!, bound: i will be bound!.
emin
- Emanet olarak idare edilen dairelerin başı.
- Şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen.
- İnanan, güvenen.
- Osmanlı imparatorluğunda bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi.
- Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz.
- Şüphesi olmayan.
- Güvenli.
- Kuşkusu olmayan.
- İnanılır, güvenilir.
- Emniyette olan.
emin bir şekilde
- Positively.