embarrass ne demek?
- Şaşırtmak
- Bozmak, bozum etmek
- Sıkmak, sıkıntı vermek
- Mahcup etmek, utandırmak
- Engellemek, mâni olmak
- Para sıkıntısı çekmek
şaşırtmak
- Şaşırmasına sebep olmak
- Yanıltmak
- Daha iyi yetişmelerini sağlamak için ağaç fidanlarının veya çiçek fidelerinin yerlerini değiştirmek.
- Şaşkınlaşmak, şaşmak.
Put smb.
Out of countenance.
Confuse.
Puzzle.
Bewilder.
Disorient.
embarrass de richesse
- Şaşırtıcı fazlalık
embarrassed
- Mahcup
- Eli darda
- Çekingen
- Paraya sıkışmış
- Utangaç, sıkılgan