emare ne demek?

  1. Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Bk. belirti
  3. Alamet, işaret, nişan, iz, ip ucu, belirti.(Gizli olan umura Şeriat emarelere göre hükmeder. İ.İ.)
  4. (en)Sign.
  5. (en)Mark.
  6. (en)Indication belirti.
  7. (en)Ipucu.
  8. (en)Token.
  9. (en)Indication.
  10. (en)Circumstantial evidence.
  11. (en)Symptom.

belirti

  1. Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane
  2. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın göstergesi olan durum veya görüntü, sendrom.
  3. Suçun, sanıkça işlendiği kanısını uyandıracak nitelikte olmakla birlikte, bağımsız biçimde ve kesin bir kanıt gücü olmayan ipucu.
  4. Hasta hayvanların genel durumunda veya organlarında klinik muayenelerle veteriner hekim tarafından saptanabilen ve normal hayvanlarda görülmesi olağan sayılmayan, anatomik, fizik, şimik ve işlevsel değişiklikler, araz, bulgu, beldek.
  5. (en)Sign.
  6. (en)Indication.
  7. (en)Symptom.
  8. (en)Mark.
  9. (en)Clinic.
  10. (en)Evidence.

emarecik

  1. Küçük iz, ufak belirti

emaret

  1. Beylik.
  2. Emîr, bey, voyvoda ve prens gibi sanlarla anılan kişiler eliyle yönetilen ülkeler. bk. beylük.
  3. Emirlik. Bir emir veya bey veya prensin idaresinde olan memleket.
  4. (en)Chieftainship, emirate, amirate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

emarecikemaretemaratemaratı haseneemarginatemaema yi galızaemaciateemaciatedemaciatedly
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın