emanetçi ne demek?
- Ücret karşılığı eşyayı koruyan kimse.
- Bir görevi geçici olarak üstlenen.
- Bk. koruyumcu
- Depository.
- Depositary.
- Trustee.
- Bailee.
- Consignee.
- Depot.
- Baggage checkroom.
koruyumcu
- Bir malın korunmasını ücret karşılığı üzerine alan kişi.
- Consignee, depository.
- Consignataire
emanetçilik
- Emanetçinin işi.
- Work of a checkroom attendant.
emanet
- Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
- Bir kimse ile birine gönderilen şey.
- Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer.
- Can, ruh.
- Bk. vedia.
- Bk. koruyum
- 1. emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse. 2. osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim.
- Korunmak için birine veya bir yere bırakılan kimse.
- Can.
- Eminlik. İstikamet üzere bulunmak.