elenmemiş kaba un ne demek?

  1. (en)Meal

meal

  1. Anlam, kavram, mefhum
  2. Ortaya çıkan şey, sonuç, netice.
  3. (Geri dönmek ve rücu eylemek. den) Meydana gelen netice. Mefhum. (Osmanlıca'da yazılışı: meâl)
  4. (en)Part; a fragment; a portion.
  5. (en)The portion of food taken at a particular time for the satisfaction of appetite; the quantity usually taken at one time with the purpose of satisfying hunger; a repast; the act or time of eating a meal; as, the traveler has not eaten a good meal for a week; there was silence during the meal.
  6. (en)Any substance that is coarsely pulverized like meal, but not granulated.
  7. (en)To sprinkle with, or as with, meal.
  8. (en)Grain that is coarsely ground and unbolted; also, a kind of flour made from beans, pease, etc.; sometimes, any flour, esp.
  9. (en)If coarse.
  10. (en)To pulverize; as, mealed powder.

elenmemek

  1. (en)(neg. form of elenmek) eliminate.

elenme

  1. Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması.
  2. Elenmek işi.
  3. Güreş karşılaşmalarında 6 kötü sayı alarak karşılaşma dışı kalma. Güreşçi, karşı güreşçileri sürekli olarak yeniyorsa 6 ya da 6'dan çok kötü sayısı olsa da karşılaşmaları sürdürür.
  4. (en)Elimination.

kaba

  1. Bkz. kalça
  2. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
  3. Taneleri iri.
  4. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
  5. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
  6. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
  7. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
  8. (C.: Akbiye) Üste giyilen elbise. Kaftan, cübbe.
  9. (en)Doric.
  10. (en)Rough.

un

  1. Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
  2. Bk. Birleşmiş Milletler Örgütü
  3. Fiziksel form olarak bir yem maddesinin öğütülmüş veya partikül irilikleri başka bir yöntemle küçültülmüş durumu veya hububat tanelerinin, diğer tohumların veya ürünlerin ince öğütülüp elenmesiyle elde edilen ve esas itibarıyla nişasta ve endospermin glüteninden oluşan yumuşak kısmı.
  4. (en)An inseparable verbal prefix or particle.
  5. (en)Sometimes particles and participial adjectives formed with this prefix coincide in form with compounds of the negative prefix un- ; as in undone , meaning unfastened, ruined; and undone meaning not done, not finished.
  6. (en)Un- is sometimes used with an intensive force merely; as in unloose.
  7. (en)An inseparable prefix, or particle, signifying not; in-; non-.
  8. (en)In- is prefixed mostly to words of Latin origin, or else to words formed by Latin suffixes; un- is of much wider application, and is attached at will to almost any adjective, or participle used adjectively, or adverb, from which it may be desired to form a corresponding negative adjective or adverb, and is also, but less freely, prefixed to nouns.
  9. (en)Un- sometimes has merely an intensive force; as in unmerciless, unremorseless.
  10. (en)Un- is prefixed to adjectives, or to words used adjectively.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

elenmemekelenmeelenmekelenmiş mısır kırmasıelenelen antilobuelenchuselendelendeskabakaba adamkaba ama iş görürkaba ayarkaba ayar unsurukaba betonkaba biçimlikaba biçimlilikkaba bir biçimdekaba bir şekildekab
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın