el altında bulundurmak ne demek?
- Keep smth. handy.
keep
- Tutmak.
- (dükkan) sahibi olmak, işletmek.
- Temelli almak, alıkoymak
- Uymak, kalmak, durmak
- Kutlamak
- Saklamak, elde tutmak, muhafaza etmek
- Bulundurmak, sağlamak, korumak, bakmak, göz kulak olmak.
- Idame etmek, sürdürmek, devam ettirmek
- Yedirip içirmek, ücretle maiyetinde tutmak
- Metres olarak tutmak
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
el
- (enzyme-linked immunoabsorbent assay) ELISA, (Tıp) belirli virüs ya da bakterilere antikorlar belirlemek için kullanılan kan tahlili (başlangıç HIV tarama testi olarak kullanılan)
altında
- Sahnenin seyirciye yakın kesimi. bk. sahne aşağısı.
- Yüksek bir yerden geniş bir alanı görür durumda.
- Under.
- Down.
- Beneath.
- Underneath.
- Down below.
- Below smb.
- Neath.
- Hypo.
bulundurmak
- Var olmasını, hazır bulunmasını sağlamak.
- Eksik etmemek
- Keep.
- Keep handy.
- Carry.
- Stock.
- To provide.
- To have present.
- To have in stock.
- To make available.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
elelel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarel alel alameinel alemel aletiel alıcısıee 6 banyoe 6 prosese ağe boataltındaaltında ezilmekaltında imza bulunanaltında kalmakaltında kalmamakaltında olmakaltında toplanmakaltında yatanaltında yatan nedenaltında yatmakaltınaltın adamaltın adı pul oldu, kız adı dul oldualtın adını bakır etmekaltın ağacı