ekşimek ne demek?
- Ekşi duruma gelmek.
- Mayalanmak.
- Utanmak, mahcup olmak.
- Sırnaşmak, ısrar etmek.
- Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak
- Fox.
- Sour.
- To become sour.
- To sour.
- To ferment.
- To be upset.
- To be embarrassed.
- Turn.
ekşi
- Sirke veya limon tadında olan.
- Bu tadı veren şey.
- Uygunsuz, yakışıksız
- Ham petrol, nafta ve benzin de olduğu gibi fazla miktarda kükürt ve kükürt bileşikleri(merkaptan veya hidrojen sülfür gibi) içerme durumu.
- Sirke(asetik asit), limon(sitrik asit) gibi besinlerdeki temel tat.
- Acerb.
- Acid.
- Acrid.
- Rank.
- Sour.
ekşimekte
- On the turn.
ekşime
- Ekşimek işi.
- Turning sour.
- Becoming acid.
- Fermentation.