ehli kelam ne demek?
- (Bak: Mütekellimin) (Osmanlıca'da yazılışı: ehl-i kelâm)
ehli keşf
- Perdeli olan ve zahir hislerle bilinmeyen hakikatları, Cenab-ı Hak'kın lütf u ihsanı ile bilen veliler. (Osmanlıca'da yazılışı: ehl-i keşf)
ehli keşfil kubur
- Kabir aleminde olanları bilen, kabirdeki ölünün ahvalini keşfedip doğru olarak haber veren veli, evliya.(Ehl-i keşf-il kuburun müşahedesiyle müteaddid vakıatla, tahsil-i ulum anında vefat eden bazı müştak ve ciddi bir talebe-i ulum, şehidler gibi kendini hayatta ve kendi dersiyle meşgul görüyor. Hatta meşhur bir ehl-i keşf-il kubur, vefat eden ve İlm-i Sarf ve Nahv okuyan bir talebenin kabrinde Münker, Nekir'e nasıl cevap verecek diye murakabe etmiş ve müşahede edip işitmiş ki; melek-i sual, ondan sordu: $ "Senin Rabbin kimdir?" dediği zaman, o Nahv dersiyle iştigal ederken vefat eden talebe, o meleğin cevabında demiş:"A mübtedadır, onun haberidir." Nahiv ilmince cevab vermiş, kendini medresede zannetmiş. Ş.) (Osmanlıca'da yazılışı: ehl-i keşf-il kubur)
kelam
- Söz
- Söyleyiş biçimi, söyleme.
- Tanrı'nın varlığını ve İslam dininin doğruluğunu konu edinen bilim.
- Söz. Bir manayı ifade eden, bir maksadı anlatan ifade. (Osmanlıca'da yazılışı: kelâm)
Word.
Remark söz.
Islamic theology.
The Koran.
Utterance.
Remark.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ehli keşfehli keşfil kuburehli kalbehli kıbleehli kitabehliehli alemehli ankebutehli arzehli beytehli bidaehli cebrehli cehlehli dalaletehli dikkatehlehl i divanehl i hibreehl i hibre ehl i vukufehl i salıbkelamkelamıkelamı ahsarkelamı kadimkelamı kibarkelamı mahremkelamı mensurkelamı mudarıkelamı nefsıkelamı öğrenmekelakelabkelacukelademkelaet